örümceğimsiler (Arachnida) sınıfının akarlar (Acarina) alt sınıfından eklem bacaklı monotipik takımı ve onun üst familyasıdır.
Keneler zorunlu kan emici ektoparazitlerdir. Bacakların uçlarında çengeller ve vantuzlar vardır. Deriye rahatça yapışarak hortumlarıyla kan emerler. İyice şiştikten sonra kendilerini yere atarak konaklarından uzaklaşır, ot veya ağaçlara tırmanırlar. Ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için özelleşmiştir. Ormanlarda bulunduğu ağacın altından bir hayvan geçtiği takdirde üzerine düşüp derisine yapışır ve etine hortumunu sokarak kanını emer. Kenelerin tükürük salgısı dokuları sindiren ve likefiye eden proteolitik enzimler içerir. İnsan ve hayvan hastalıklarının taşınmasında rol oynayan en önemli vektörlerdendir. Birçok bakteri, riketsiya, spiroket, virüs, parazit, mantar, protozoa ve solucan kökenli hastalığa sebep olabilirler. Ek olarak toksikozlar, felçler ve alerjik reaksiyonlara da yol açabilirler. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin Dünya’nın her bölgesinde bulunurlar.
Konağın titreşimlerinin, ısısının ve karbondioksit’in kene tarafından algılanmasının, kenenin konağı bulmasına yardımcı olduğu belirtilmektedir. Gelişme evrelerini tamamlamak üzere konaklarını terkeden keneler (özellikle Ixodidae), tekrar bir konak bulmak için iki farklı yol izler:
Keneler larva, nimf ve ergin dönemlerde herhangi bir konaktan mutlaka kan emmek zorundadır. Keneler gelişme evrelerine göre kan emmek için farklı bölgeleri tercih ederler. Larvalar derinin en ince olduğu iç kulak derisini tercih ederken, ergin keneler vücudun diğer kesimlerine tutunurlar ve kan emmeye başlarlar. Kene kan emmek için uygun bölgeyi bulduğunda keliserleri ile deriyi parçalamaya başlar. Deriyi parçalamaya başladığı andan itibaren bölgeye analjezik özelliği olan tükürük salgılanır. Kene keliserleri ile deriyi açar ve hipostomunu deriden içeri sokar. Hipostom üzerinde bulunan ve geriye dönük olan dişçikler kenenin konak üzerinde uzun süre kalmasını sağlar ve bu olaya kenenin konağa tutunduğu ilk 48-72. saatlerinde tükürük bezinden salgılanan ve ağız organellerini bir çimento gibi saran antijenik ve antiseptik özellikteki sement yardımcı olur. Bu sırada tekrar tükürük salgılanır. Tükürük salgılanması ile vasküler permeabilite bozulur, kan damar dışına sızar. Tükürük salgısının antikoagulan etkisi ile kanın pıhtılaşması engellenir ve kene oluşturduğu kan gölünden beslenir. Yaz kenesigiller (Ixodidae) doyuncaya kadar aynı yerden kan emer. Bu süre birkaç günden birkaç haftaya kadar değişebilir. Kış kenesigiller (Argasidae) ise tutunduğu konaktan kısa sürede çok miktarda kan emer ve konağını terk eder. Ixodidae kenelerinin beslenmesi yavaştır, çünkü kenenin fazla miktarda kanla beslenmesi için vücut duvarının genişlemeye ihtiyacı vardır. Larvaların tamamen kanla doyması 3-5 gün sürer. Nimflerde bu süre 4-8 gün arasında değişir ve erişkin dişilerde kanla doyma süresi 5-20 gündür. Keneler tamamen kanla doyduklarında konak derisindeki hipostomlarını çıkarırlar. Vücut ağırlıklarının 3-30 misli kan emebilirler. Dişi keneler erkek kenelere oranla daha fazla genişleyebilme özelliğindedirler. Erkek kenelerin ise tüm vücut yüzeyini kitin tabakası kapladığından dolayı dişiler kadar fazla genişleyemezler ve beslenmeleri sadece üreme faaliyetlerinin yerine getirilmesi ve bazal metabolizmaları ile ilişkilidir. Keneler kandan ve lenften tam olarak faydalanır, yalnız hematini sindiremezler ve dışkının çoğu hematin’den oluşur.