-Ev-Çatı Sıçanı (Rattus rattus l.)
Vücut 170-230 mm, kuyruk 200-250 mm arka ayak 35-40 mm. uzunluktadır. Sırt
rengi koyu kahverenginden siyaha kadar, karın rengi kirli beyazdan koyu griye
kadar değişir. Sırt ve karın renklerini ayıran belirli bir yan çizgi bulunmaz. Vücut
ağırlığı 120-175 gr’dır.

-Göçmen sıçan (R. norvegius Berk.)
Vücut 200-260 mm, kuyruk 175-210 mm, arka ayak 40-45 mm uzunluktadır. Sırt
rengi açıktan koyu kahverengine kadar değişir. Karın rengi beyazımsı açık gridir.
Sırt ve karın renklerini ayıran belirli bir yan çizgi bulunmaz. Vücut ağırlığı 200-
400 gr’dır

-Ev faresi (Mus musculus L.)
Vücut 70-85 mm, kuyruk 75-90 mm, arka ayak 15-18 mm uzunluktadır. Sırtı açık
veya koyu gri olup, karın rengi açık gri veya kirli beyazdır. Sırt ve karın renklerinin
birbirinden ayıran belirli bir yan çizgi bulunmaz. Vücut ağırlığı 25-30 gr’dır
.jpg)
Bu zararlılar genellikle geceleri faaliyet gösterirler, ancak çok aç kaldıklarında
gündüzleri de görünürler.
Ev sıçanı ve Göçmen sıçan yılda 2-7 doğum yapar ve her doğumda 5-14 yavru
meydana getirirler. Gebelik süreleri 24 gün kadardır. Yavrular 45-50 günlük olduk-
larında çiftleşme ve yavru verme yeteneğine
kavuşurlar. Ortalama 3-4 yıl yaşarlar.
Ev faresi yılda 4-8 doğum yapar ve her
doğumda 6-12 yavru meydana getirir.
Gebelik süresi 21 gündür. Yavrular 30-40
günlük olduklarında çiftleşip yavru
yapabilirler. Ortalama 2-4 yıl yaşarlar.
Ambar fare ve sıçanları; depo ve ambarların
karanlık, gizli köşelerinde yaptıkları yuvalar
içinde barınırlar. Bazen toprak altında
açtıkları galeri ve yuvaları da kullanılırlar.
ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ VE YAYILIŞI
Ambar fare ve sıçanları her türlü besin maddesini yer, tahta eşyaları kemirir, çuval
ve ambalaj kutularını parçalayarak, depo edilen maddelerin zarar görmesine neden
olurlar. Dışkıları ile besin maddelerini kirleterek kullanılmayacak hale getirirler.
Bazı hallerde elektrik kablolarını kemirerek kontaklara, dolayısıyla yangınlara
sebep olurlar. Diğer taraftan kuduz, tifüs, tifo ve paratifo gibi tehlikeli hastalıkların
taşıyıcılığını yaparak insan sağlığı için tehlikeli olurlar.
Besin maddelerini yemeleri yanında, yediklerinin en az 10 katını da kemirmek
suretiyle insanların yararlanamayacağı hale getirerek, ekonomik yönden büyük
kayıplara yol açarlar.
İnsanların yerleşip barındıkları her yerde bulunurlar.